Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ’da miting düzenledi.
Mitinge yoğun katılımın ve ilginin olması nedeniyle kalabalık meydanlara sığmadı.
Mitinge, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Çiğdem Koncagül, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, Cumhur ittifakı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mestan Özcan, Tekirdağ Süleymanpaşa Ak Parti Belediye Başkan Adayı Cüneyt Yüksel, MHP Tekirdağ İl Başkanı İlker Yücel, Çerkezköy Cumhur ittifakı Ak Parti belediye başkan Adayı Süleyman Kozuva, AK Parti Kapaklı İlçe Başkanı Ercan Üçel, Cumhur İttifakı Kapaklı Belediye Başkan Adayı Mustafa Çetin, Ak Parti Hayrabolu Belediye Başkan Adayı Osman İnan, Kapaklı Ak Parti İlçe Teşkilatı ve birçok kişi yer aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Avustralyalı Senatörden Ne Farkın Var?
Mitingde konuşan Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Yeni Zelanda’daki terör saldırısının ardından söylediği ‘İslam dünyasından kaynaklanan terör’ ifadelerini eleştirerek: “Yahu senin Avustralyalı senatörden ne farkın var. Yani terörün kaynağı İslam dünyası mı? Şu hale bak yahu ne günlere kaldık. Terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söyleyecek kadar izanını kaybetmiş kendini kaybetmiş olan birisi halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu bu ülkede siyaset yapıyor. Bileği bükülmez pehlivanların şehri, asırlar boyunca Balkanlar’a yönelen aslanların, ecdadın soluklandığı Tekirdağ. Balkanlar ateş ateş yanmaya başlayınca geri dönenlere kucak açan Tekirdağ. Bir yanı Marmara’ya, bir yanı Karadeniz’e yaslanın ana kucağı gibi tüm Trakya’yı sarıp sarmalayan Tekirdağ. Vefasıyla, kadirşinaslığıyla muhabbetiyle neşesiyle çalışkanlığıyla Trakya’nın gözde şehri Tekirdağ sizleri gönülden selamlıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ’da
Nereden Nereye!
Tekirdağ kadim bir kültürdür, Türk yurdudur ama aynı zamanda Tekirdağ ülkemizin topraklarının tamamı Avrupa’da olan üç şehirden biridir. Sizlerin buradaki varlığı birliği, temsil ettiğiniz değerler Yeni Zelanda’da cami basıp Müslümanları katledip teröristin bile zoruna gitmiş. Bu katliamda kullandığı silahını da ikinci Viyana kuşatmasının tarihinden haçlı seferlerinin zalimlerinin, bilinen Türk düşmanları ile süslemiş. Geride bıraktığı bildiride boğazın batısına geçerseniz sizi öldüreceğiz İstanbul’a geleceğiz tüm camileri minareleri yıkacağız diye zırvalamış. Be namussuz, Yeni Zelanda nire Türkiye nire? İstanbul nire Tekirdağ nire Yeni Zelanda nire? Nasıl oluyor da dünyanın öteki ucundaki bir katil bir cani Müslümanlarla ve Türklerle ilgili bunca fesatlığa kafası dolu olarak harekete geçirilebiliyor? Balkan Harbi öncesi dört bir yanımızda tıpkı bugünün Tekirdağ’ı gibi, Bursa’sı Eskişehir’i Kayseri’si Erzurum’u gibi canımızdan birer parça olan şehirlerimiz vardı. Bugün hepsi de sınırlarımızın dışında kaldı. Üstelik bunların çoğunu da tek kurşun atmadan kaybettik. Kardeşlerim nereden nereye geldik biliyor musunuz? 22 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye geldik. Nereden nereye, hale bak hale” diyerek sözlerini noktaladı.

Mestan Özcan
Hizmet Etmekten Daha Büyük Bir Makam Yoktur
Tekirdağ AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mestan Özcan ise bir Parti’nin Terör Örgütünü destekleyenlerden CHP’nin oy istediğini iddia ederek, şunları kaydetti: “Hizmet etmekten daha büyük bir makam yoktur. Çocuklarınız için çalışmayı, uykusuz kalmayı bir şeref nişanı olarak göğsümde taşıyorum. 1059 proje açıkladım. Uzun yıllardır terör ile uğraşıyoruz. Teröre son vermek istedik. Ama arkamızdan hendekler kazıldı. Ama muhalefet Partisi Terör’ün destekçisi olan parti ile ittifak içindeler. Askerimizi, öğretmenlerimize kurşun sıkanların ben oyunu istemiyorum. Büyükşehir belediye başkan adayı olan zat, sen onların oyunu istiyor musun istemiyor musun? İstem diyebiliyor musun” dedi.
Ne güzelsin Tekirdağ! Ne büyüksün Tekirdağ!
Özcan Tekirdağ’a sevgisini şu sözleri aktardı: “ Vatan sevgisi, imkânı, gücü, kuvveti, insanı, dostluğu, anlayışı Büyük Şehir Tekirdağ! Potansiyeli Büyük Şehir Tekirdağ! Keşke kendini buradan, benim gözümden görebilseydin. Ne güzelsin Tekirdağ! Ne büyüksün Tekirdağ! Ancak, maalesef ki, vatan sevgisine, imkânına, gücüne, kuvvetine, insanına, dostluğuna, anlayışına ve potansiyeline rağmen yerel yöneticilerinin elinde ne de kötü yönetiliyorsun Tekirdağ! Size nasıl hitap edeyim, ne diyeyim de içimin yangınını size ifade edeyim diye düşünürken, Namık Kemal geldi aklıma. Bir bakayım, okuyayım dedim. Oradan oraya okurken bakın ne buldum. Atatürk, daha Mustafa Kemal iken, askeri idadideki okul arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy hatıralarında şöyle söylüyor: “Mustafa Kemal bir gece vakti yanıma geldi. Namık Kemal’in Vatan Kasidesi’nin teksir edilmiş bir nüshasını “Fuad, kardeşim, bunu ezberleyelim” diye bana verdi ve yavaş bir sesle fakat büyük bir heyecanla okudu: ‘‘Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin. Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten” Dedim ki, 3 Kemaller diyarı demiyorlar bu topraklara. Evet, Tekirdağ! Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin. Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten. Bu yola çıkarken demiştim ki, Size hizmet etmekten daha mübarek makam yok! Sizin çocuklarınız için, sizin için dertlenmeyi, koşturmayı, uykusuz kalmayı, ter dökmeyi bir şeref nişanı olarak göğsümde taşıyorum” diyerek sözlerine devam etti.
Nerede Bir Zulüm Varsa Orası Bize Vatandır
Biz, “Toprak altında düz yatabilmek için, toprak üstünde dimdik durduk.” diyen Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin fikriyiz, kısılmayacak sesiyiz.
Biz, “Kimsesizlerin kimsesi olduk. Sessiz yığınların sesi olduk.” diyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geleceği emanet ettiği neferleriyiz. Sahadaki gözüyüz, kulağıyız, diliyiz. Biz, 15 Temmuz gecesi Mehmet Akif’in “işte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” müjdesi ile haber verdiği, “milleti alçakça vuran darbelere” ve ”onlara alkış dağıtan kahpelere” tükürenleriz. Nerede bir zulüm varsa orası bize vatandır diyenleriz biz. Myanmar, Suriye, Irak, Afganistan ayırt etmeden Mazluma yaptığı her kuruş insani yardımı, milleti adına sadaka bilen; sadakanın da bin belayı def edeceğine inanan tarihin en necip milletiyiz. Biz, Fatih’in Kızılelma ufkuyla İstanbul’u almakla yetinmeyen askeriyiz. Anadoluyuz biz, Rumeliyiz. Erkeğiyiz bu memleketin, kadınıyız. Dünyaya insanlığı öğreten milletiz. Canını mazluma siper edeniz” sözlerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ’da
Daima Başınız Dik, Alnınız Ak, Gönlünüz Pak Olsun
Özcan, “Halebiz, Kabiliz, Kudusüz, Şamız, Bağdatız. Biz, bu memleketin inci gerdanlığı Trakya’nın en nadide incisiyiz. Tekirdağ’ız biz Tekirdağ’ız. Üzerinde yaşadığı toprağın bereketinin, potansiyelinin farkında olmayanlara inat, bu toprağın sevdalısıyız biz. Bu sevda ile umudunu, hayalini, gayretini, azmini tarihinden alanlarız biz. Bunları önce kendime sonra sizlere hatırlatmak istedim. Yolumuz uzun. Menzilimiz 31 Mart değil, onun ötesidir. Daha da ötesidir. Eskiler “evvel refik, badel tarik” demişler. Bu söz, “Önce yoldaş, sonra yol” demek. Bugün buraya bizlere yoldaş olmak için geldiğiniz için sizlere tekrar çok teşekkür ediyorum.Allah sizlerden razı olsun. Daima başınız dik, alnınız ak, gönlünüz pak olsun. Çıktığımız bu yolda, Allah bizleri şaşırtmasın. Rabbim Muvaffakiyetini nasip etsin. Sizleri de bizleri de bu vizyonsuzluktan, beceriksizlikten kurtarsın inşallah. Bu duygularla, her birinizi sevgi ve saygıyla kucaklıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ’da